Akut böbrek hasarının nedenini ayırt etmeye yardımcı olun.
FENa (Fractional Excretion of Sodium - Sodyumun Fraksiyonel Atılımı), akut böbrek hasarı (ABH) gelişen bir hastada, hasarın nedenini ayırt etmeye yardımcı olan bir hesaplamadır. Böbreklerin glomerüllerinden süzülen sodyumun yüzde kaçının idrarla atıldığını gösterir. Bu oran, böbrek tübüllerinin (böbrek kanalcıkları) sodyumu geri emme kapasitesi hakkında değerli bilgiler verir.
FENa'nın temel amacı, ABH'nin prerenal (böbreğe kan akımının azalmasına bağlı) mi yoksa intrinsik (böbreğin kendi dokusundaki hasara bağlı, özellikle Akut Tübüler Nekroz - ATN) mi olduğunu ayırt etmektir.
FENa, plazma ve idrar sodyum ve kreatinin değerleri kullanılarak aşağıdaki formülle hesaplanır:
FENa (%) = [ (İdrar Sodyumu × Plazma Kreatinini) / (Plazma Sodyumu × İdrar Kreatinini) ] × 100
FENa Değeri | Yorum | Anlamı |
---|---|---|
< %1 | Prerenal Neden | Böbrekler sodyumu tutmaya çalışıyor. Sorun muhtemelen böbreğe gelen kan akımında. |
%1 - %2 | Belirsiz (Gri Bölge) | Erken ATN veya diğer nedenler olabilir. Klinik durumla birlikte değerlendirilmelidir. |
> %2 | İntrinsik Neden (ATN) | Hasarlı böbrek tübülleri sodyumu geri ememiyor ve idrarla kaybediyor. |
Sodyumun fraksiyonel atılımı (FENa) kavramı, akut böbrek hasarının ayırıcı tanısında bir devrim yaratmıştır. Bu konsept, 1970'lerin ortalarında, nefroloji alanındaki önemli araştırmacılar tarafından geliştirilmiştir. 1976 yılında, Dr. Michael H. Espinel, JAMA'da yayınladığı bir makalede, FENa testini ve prerenal azotemi için %1'lik kesme değerini önererek bu konsepti klinik pratiğe sokan öncü isimlerden biri oldu. Aynı dönemde, Dr. Robert W. Schrier ve meslektaşları da FENa'nın fizyolojik temelini ve tanısal değerini ortaya koyan önemli çalışmalar yayınladılar.
Bu araştırmacıların temel mantığı basitti: Eğer böbreğe gelen kan akımı azalırsa (prerenal durum), sağlıklı böbrek tübülleri vücut sıvısını korumak için sodyumu maksimum düzeyde geri emmelidir, bu da çok düşük bir FENa ile sonuçlanır. Eğer tübüllerin kendisi hasarlıysa (akut tübüler nekroz gibi), bu geri emilim yeteneği kaybolur ve sodyum idrarla atılır, bu da yüksek bir FENa'ya yol açar. Bu basit ama güçlü fizyolojik ilke, FENa'yı on yıllardır akut böbrek hasarı değerlendirmesinin temel bir parçası haline getirmiştir.
FENa hesaplamasının klinik kullanımı ve sınırlılıkları, nefroloji literatüründeki temel çalışmalar ve uluslararası kılavuzlar tarafından desteklenmektedir.