Lidokain İnfüzyon Hesaplama

Hesaplanmasını istediğiniz alanı boş bırakın, diğerlerini doldurun.

Lidokain İnfüzyonu Hakkında Detaylar

Lidokain, hem lokal anestezik hem de Sınıf Ib antiaritmik olarak kullanılan çok yönlü bir ilaçtır. İntravenöz (IV) infüzyon olarak temel kullanım amacı, özellikle miyokard enfarktüsü (kalp krizi) gibi iskemik durumlarda ortaya çıkan hayatı tehdit edici ventriküler aritmilerin (Ventriküler Taşikardi [VT], Ventriküler Fibrilasyon [VF]) tedavisi ve önlenmesidir.

Etki Mekanizması

Lidokain, bir sodyum kanal blokeridir. Kalp kası hücrelerinin (miyositler) zarlarını stabilize ederek ve özellikle iskemik (hasarlı) dokudaki sodyum kanallarını bloke ederek etki gösterir. Bu, anormal elektriksel uyarıların (otomasite) oluşumunu baskılar ve aksiyon potansiyeli süresini kısaltır. Normal kalp dokusu üzerindeki etkisi minimaldir, bu da onu iskemik aritmiler için nispeten spesifik bir ajan yapar.

Klinik Kullanım Alanları

IV Lidokain infüzyonu, günümüzde Amiodaron'un daha yaygın kullanılmasıyla biraz daha ikinci planda kalsa da, belirli durumlarda hala önemli bir seçenektir:

Dozaj ve Uygulama Protokolü

Etkili bir kan düzeyine hızla ulaşmak için tedavi her zaman bir yükleme dozu ile başlar ve ardından idame infüzyonu ile devam eder.

İnfüzyon genellikle 2 gram Lidokain'in 500 ml'lik %5 Dekstroz gibi bir çözelti içinde hazırlanmasıyla (konsantrasyon: 4 mg/ml) uygulanır.

KRİTİK UYARI: Lidokain Toksisitesi (Nörotoksisite)
Lidokain'in en önemli riski, doza bağlı olarak gelişen merkezi sinir sistemi (MSS) toksisitesidir. Toksisite bulguları genellikle sıralı bir şekilde ortaya çıkar ve "SAMS" kısaltmasıyla hatırlanabilir:
  • S - Slurred speech (Peltek konuşma)
  • A - Altered central nervous system (Değişmiş MSS fonksiyonları: konfüzyon, ajitasyon, uyuşukluk)
  • M - Muscle twitching (Kas seğirmeleri)
  • S - Seizures (Nöbetler)
Ayrıca dilde ve ağız çevresinde uyuşma, kulak çınlaması (tinnitus) ve bulanık görme gibi erken belirtiler de görülebilir. Bu belirtiler için hasta yakından izlenmelidir. Karaciğer yetmezliği veya konjestif kalp yetmezliği olan hastalarda doz genellikle %50 azaltılmalıdır.

Kaşifleri: Löfgren ve Lundqvist

Lidokain, 1943 yılında İsveçli kimyager Nils Löfgren tarafından sentezlenmiştir. Löfgren, o dönemde kullanılan lokal anesteziklere (prokain gibi) göre daha hızlı etki eden, daha uzun süre etkili ve daha az alerjik reaksiyona neden olan yeni bir bileşik arıyordu. Bu çalışmalar sonucunda "Xylocaine" adını verdiği maddeyi keşfetti.

Lidokain'in insan üzerinde ilk denemesi ise oldukça cesur bir şekilde, Löfgren'in meslektaşı Bengt Lundqvist tarafından yapılmıştır. Lundqvist, bileşiğin güvenliğinden ve etkinliğinden emin olmak için ilk enjeksiyonu kendi üzerine uygulamıştır. Bu başarılı deney, lidokainin modern tıbbın en yaygın kullanılan ilaçlarından biri haline gelmesinin yolunu açmıştır. Keşifleri, sadece anestezi pratiğini değil, aynı zamanda kardiyak acil durumların yönetimini de kökten değiştirmiştir.

Literatür ve Kaynakça

Lidokain'in keşfi, farmakolojisi ve klinik kullanımı üzerine temel ve güncel bazı önemli kaynaklar aşağıda listelenmiştir.

Feragatname: Bu hesaplama aracı yalnızca eğitim ve bilgilendirme amaçlıdır. Lidokain infüzyonu, sürekli EKG ve hemodinamik monitörizasyon altında, bu ilacın etkileri ve potansiyel toksisiteleri konusunda deneyimli sağlık profesyonelleri tarafından uygulanmalıdır. Dozlar hastanın bireysel klinik yanıtına, kilosuna ve komorbiditelerine (özellikle karaciğer ve kalp yetmezliği) göre dikkatlice ayarlanmalıdır. Bu araçtaki bilgilere dayanarak yapılan uygulamalardan doğacak sonuçlardan SmartHesap.com sorumlu tutulamaz.