Hava sıcaklığı ve bağıl neme göre insan vücudunun hissettiği gerçek sıcaklığı hesaplayın.
Hissedilen sıcaklık, meteorolojik bir parametre olarak insan vücudunun çevresel koşullara verdiği fizyolojik tepkiyi ölçer. Gerçek hava sıcaklığından farklı olarak, nem oranı, rüzgar hızı ve güneş radyasyonu gibi faktörlerin kombinasyonuyla oluşan algılanan sıcaklık değeridir. Özellikle yaz aylarında yüksek nemin etkisiyle vücudun terleme mekanizmasının bozulması sonucu, hissedilen sıcaklık gerçek değerin 10-15°C üzerine çıkabilir.
Hissedilen sıcaklık hesaplamasında kullanılan temel formül, Amerikan Ulusal Okyanus ve Atmosfer Dairesi (NOAA) tarafından geliştirilen Steadman modelidir. Bu model, termodinamik denklemlerle insan vücudunun ısı dengesini matematiksel olarak ifade eder. Formülün temel bileşenleri hava sıcaklığı, bağıl nem, rüzgar hızı ve güneş radyasyonudur. Ancak basit hesaplamalarda genellikle sadece sıcaklık ve nem faktörleri kullanılır.
HI = c1 + c2T + c3R + c4TR + c5T2 + c6R2 + c7T2R + c8TR2 + c9T2R2
Vücut ısısının 37°C'yi aşması durumunda termoregülasyon mekanizmaları devreye girer. Ancak %60'ın üzerindeki nem oranlarında terin buharlaşması engellenir ve vücut ısısı kontrol edilemez hale gelir. Hissedilen sıcaklık 32-41°C arasında "dikkatli olunması gereken", 41-54°C arasında "tehlikeli" ve 54°C üzerinde "aşırı tehlikeli" kabul edilir. Özellikle yaşlılar, çocuklar, kronik hastalığı olanlar ve açık havada çalışanlar için ciddi risk oluşturur.
İlk bilimsel çalışmalar 1970'lerde Avustralyalı fizyolog Robert Steadman tarafından yapılmıştır. Steadman, insan vücudunun ısı dengesi üzerine yaptığı araştırmalarla modern sıcaklık indeksi formüllerinin temelini atmıştır. 1984'te Amerikan Meteoroloji Derneği tarafından standart hale getirilen bu formüller, 2000'li yıllarda NOAA tarafından geliştirilerek günümüzdeki halini almıştır.
Küresel ısınmayla birlikte hissedilen sıcaklıkların artış hızı, gerçek sıcaklık artışından %30 daha fazladır. Bunun temel nedeni, atmosferdeki su buharı miktarının artmasıdır. IPCC raporlarına göre, 2050 yılında Akdeniz havzasında yaz aylarında hissedilen sıcaklıkların 50°C'yi aşacağı öngörülmektedir. Bu durum, özellikle şehirlerde ısı adası etkisiyle daha da şiddetlenmektedir.
Modern şehir planlamasında hissedilen sıcaklık verileri kritik öneme sahiptir. Yeşil alanların dağılımı, bina yükseklikleri, sokak genişlikleri ve yönleri planlanırken mikroiklim etkileri dikkate alınır. Örneğin Singapur'da "Cool Singapore" projesi kapsamında, hissedilen sıcaklığı 4°C düşüren özel asfalt ve gölgelendirme sistemleri kullanılmaktadır.
Günümüzde gelişmiş meteoroloji istasyonları, ıslak termometre sıcaklığı, küresel termal radyasyon ve anemometre verilerini entegre ederek gerçek zamanlı hissedilen sıcaklık haritaları oluşturmaktadır. NASA'nın "Heat Index Monitoring" sistemi, uydu verileriyle 1km² çözünürlükte hissedilen sıcaklık analizleri yapabilmektedir.
Yüksek hissedilen sıcaklıklar iş verimliliğini %15-20 oranında düşürmektedir. Tarım sektöründe çalışma saatlerinin kısıtlanmasına, inşaat sektöründe iş kazalarının artmasına neden olur. Dünya Bankası verilerine göre, 2030 yılında küresel ekonomiye hissedilen sıcaklık kaynaklı kayıpların 2.4 trilyon dolara ulaşacağı tahmin edilmektedir.