Kurum kazancınızı (matrah) girerek %25 oranındaki kurumlar vergisini ve net kazancınızı hesaplayın.
Kurumlar vergisi, Türkiye'nin vergi sisteminin temel taşlarından biridir ve ticari faaliyette bulunan sermaye şirketlerinin kârlılığı üzerinden devlete ödediği yasal bir yükümlülüktür. Bu rehber, sadece "kurumlar vergisi nedir?" sorusuna yanıt vermekle kalmaz, aynı zamanda 2025 yılı güncel oranları, matrah hesaplama incelikleri, kanunen kabul edilmeyen giderler (KKEG), enflasyon düzeltmesi gibi güncel ve karmaşık konuları da ele alarak şirket yöneticileri, muhasebe profesyonelleri ve girişimciler için stratejik bir yol haritası sunar. Amacımız, hesaplama aracımızı en verimli şekilde kullanmanızı sağlarken, vergi planlaması ve optimizasyonu konusunda farkındalığınızı artırmaktır.
Kurumlar Vergisi Kanunu (KVK) uyarınca kurumlar vergisi, belirli kurumların bir hesap dönemi (genellikle 1 Ocak - 31 Aralık) içinde elde ettikleri safi kazançları üzerinden alınan bir dolaysız vergi türüdür. Gelir vergisinin tüzel kişilikler için geçerli olan versiyonu olarak düşünülebilir. Bu vergi, kurumun ticari, zirai, serbest meslek veya diğer faaliyetlerinden elde ettiği tüm kazançların birleşimi olan "safi kurum kazancı" üzerinden hesaplanır.
Aşağıda sıralanan tüzel kişilikler, Türkiye'de elde ettikleri kazançlar dolayısıyla kurumlar vergisi mükellefi sayılırlar:
Türkiye'de genel kurumlar vergisi oranı, 2023 yılında yapılan değişiklikle birlikte %25 olarak belirlenmiştir. Bu oran, 2024 ve 2025 kazançları için de geçerliliğini korumaktadır. Ancak, bazı sektörler ve durumlar için farklı oranlar uygulanmaktadır:
Kurumlar vergisi, şirketin ticari bilançosundaki kâr üzerinden doğrudan hesaplanmaz. Vergi matrahına ulaşmak için ticari kâra bazı mali ayarlamalar yapılması gerekir. Bu süreç, "mali kâr"ın bulunması olarak da bilinir.
Vergi Matrahı Formülü: Ticari Bilanço Kârı + Kanunen Kabul Edilmeyen Giderler (KKEG) - Geçmiş Yıl Zararları - İştirak Kazançları İstisnası - Diğer İndirim ve İstisnalar
Şirketlerin ticari faaliyetleri sırasında yaptığı bazı harcamalar, vergi kanunları açısından gider olarak kabul edilmez ve ticari kâra geri eklenmesi gerekir. Başlıca KKEG'ler şunlardır:
Vergi dünyası statik değildir. Ekonomik koşullar, teknolojik gelişmeler ve yasal düzenlemeler, vergi planlamasını dinamik bir süreç haline getirir.
Yüksek enflasyon dönemlerinde, şirketlerin bilançolarındaki parasal olmayan kıymetler (stoklar, demirbaşlar, binalar vb.) reel değerini yitirir. Enflasyon düzeltmesi, bu kıymetlerin değerlerinin güncel satın alma gücüne getirilmesi işlemidir. 2024 yılı itibarıyla tekrar uygulamaya konulan bu işlem, şirketin öz sermayesini ve dolayısıyla vergi matrahını önemli ölçüde etkileyebilir. Düzeltme sonucu ortaya çıkan kâr veya zarar, vergi hesaplamasında dikkate alınır ve bu durum, şirketlerin finansal tablolarının daha gerçekçi bir görünüm kazanmasını sağlar.
Gelir İdaresi Başkanlığı'nın (GİB) E-Dönüşüm projeleri, vergi süreçlerini kökten değiştirmiştir. E-fatura, e-arşiv, e-defter gibi uygulamalar sayesinde vergi denetimleri artık daha hızlı ve dijital ortamda yapılmaktadır. Bu durum, şirketlerin muhasebe kayıtlarını daha dikkatli ve hatasız tutmasını zorunlu kılmaktadır. Yapay zeka destekli denetim mekanizmaları, usulsüzlükleri ve hataları anında tespit edebilmekte, bu da vergiye uyumun önemini artırmaktadır.
Kurumlar vergisi, ilgili hesap dönemini takip eden yılın Nisan ayının sonuna kadar beyan edilir ve aynı süre içinde ödenir. Ayrıca, yıl içinde üçer aylık dönemler halinde "geçici vergi" ödenir. Yıl içinde ödenen geçici vergiler, yıl sonunda hesaplanan nihai kurumlar vergisinden mahsup edilir.
Feragatname: Bu hesaplama aracı ve rehber, yalnızca genel bilgilendirme amacıyla hazırlanmıştır ve profesyonel bir mali danışmanlık hizmeti yerine geçmez. Şirketinizin özel durumu, vergi mevzuatındaki anlık değişiklikler ve karmaşık istisna koşulları nedeniyle sonuçlar farklılık gösterebilir. Nihai ve doğru vergi hesaplamaları için mutlaka bir mali müşavir veya vergi uzmanına danışınız.